80'LİK
80 yasinda bir adam doktora gider.Doktor adamin sagligini sordugunda adam;
- 'harika, 18 yasinda bir karim var ve benden hamile' der. Doktor bir kac dakika dusundukten sonra adama doner ve:
'sana bir hikaye anlatacagim'der.
-'Avlanmaktan cok hoslanan bir adam varmmis. Her gun tufegini alarak ava gidermis. Fakat bir gun dalginlikla yanina tufek yerine semsiyesini almis. Ormana gitmis. Agaclarin arasinda yururken karsida bir geyik gormus. Hemen semsiyeyi cikarmis nisan almis ve...pat...geyik yere yigilmis.' Adam sasirmis ve doktora donerek 'olamaz...baska birisi vurmus onu der.
Doktor:
E bende onu diyorum işte.
SARIŞINLARA LAF EDENLER UTANSIN
---------------------------------------------------------------------------
-----
Delikanli ucakta guzel bir sarisinin yanina dusmus.
Hemen sarkmis sarisina; "yanyana otururken muhabbet edilirse seyahat cok kisa surer, hadi konusalim " demis.
Sarisin okudugu kitabi yavasca kapatarak "ne uzerine konusmak istersin" demis.
Delikanli "valla bilmemki ...mesela nukleer enerjiye ne dersin?"
Sarisin; "enteresan bir konu, olabilir, ama once sana bir soru sorayim...
At inek ve geyik ayni seyi yerler.. yani ot... ama cikartirlarken
geyik kucuk parcalar halinde, inek lappadanak parcalar halinde, at da pismaniye toplari gibi cikartir. Neden oldugunu biliyor musun ?"
Delikanli ; "valla en ufak bir fikrim yok" demis,
Bunun uzerine sarisin; " bi boktan anlamazken nukleer enerjiyi nasil tartisabilecegini zannediyorsun ?"
DENEY
- Bu gün okulda ne yaptınız?
- Dinamit imâl ettik.
- Yarın okulda ne yapacaksınız?
- Hangi okulda!
UÇAK KAZASI
Karadenizde 4 kişilik bir askeri uçak mezarlığa düşmüş.
Karadenizliler 80 ceset çıkarmışlar.
Yetkililer ölü sayısının artmasından endişe ediyorlarmış.
TOFAŞ
Amerikalılar Japonyadaki fabrikaları gezerlerken sonunda Toyota 'nın fabrikasına gelirler. Bir bakarlar ki fabrikada kafesler var ve içlerinde bir sürü kedi. Merak edip sorarlar. Japonlar der ki:
- Biz bu kedileri arabaların izolasyon ttesti için kullanıyoruz. Şu şekilde . Önce bitmiş arabanın içine bir kediyi koyarız. Sonra arabanın camlarını kapılarını her tarafını kapatırız. Odaya öldürücü gaz doldururuz. Sabaha kadar bekleriz. Eğer arabadaki kedi yaşıyorsa arabanın izolasyonu iyidir. Eğer öldüyse arabayı bir daha gözden geçiririz. Amerikalılar buna hayran kalmışlar.
Sonra bu Amerikalılar Türkiye'ye giderler. Bizim TOFAŞ fabrikasına girerler. Bakarlar orada da kediler var. Tabi şaşırırlar. Ulan derler Türkler bile bu tekniği kullanıyorlar biz bilmiyoruz ya, derler. Sonra, yine de bir soralım nasıl kullandıklarını derler. Ve sorarlar. Bizimkiler açıklar:
- Abi ilk önce kediyi bitmiş arabanın iççine koyarız. Sonra arabanın camlarını kapılarını kapatırız. Sabaha kadar bekleriz. Eğer sabah bakınca kedi hala orada ise izolasyon iyidir. Eger kedi kaçtıysa arabayı tekrar gözden geçiririz, der.
ATEİST
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş.
'Evrim ne güzellikler yaratıyor!' diye düşünüp mest oluyormuş.
Aniden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış. Adam, bütün gücüyle kaçıyormuş ama arkasına her baktığında ayının daha da yaklaşmış olduğunu görüyormuş.
Dakikalarca süren bir kaçıştan sonra adamın ayağı yerdeki dala takılmış ve düşmüş. Ayı, adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış, tam vurmaya hazırlanırken adam:
'TANRIM' diye bağırmış.
Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, orandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamış. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama:
-'Yıllarca bana inanmadım, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?', demiş.
Adam utanç içerisinde:
-'Biliyorum, bunca yıldan sonra dindar bbiri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz.', demiş.
Ses:
-'Peki', diye karşılık vermiş ve ışık kaaybolmuş. Nehir tekrar akmaya başlamış. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğre doğru çevirmiş, ve konuşmaya başlamış:
'Tanrım, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere'
bir sazan olayı ))) Otobüsle giderken, Bolu Dağı'nda verilen molada hemen tuvalete koşturdu.
Korkunç sıkışmıştı. Şansına boş kabin bulup kendini oraya attı...
Tam oturmuştu ki yan kabinden bir ses "merhaba" dedi.
Adam şaşkın "Merhaba" diye cevap verdi.
Ses devam etti: "Nasılsın?"
İlk defa başına böyle bir şey geliyordu...
Yine şaşkın şaşkın yanıtladı: "Sağ ol, iyiyim. sen nasılsın?"
Ses sordu: "Ne yapıyorsun?"
Bir an tereddüt geçirdi. Adam onun tuvalette olduğunu bildiği için mutlaka ne yaptığını da biliyordu. Düşündü ve yanıtladı: "Ben" dedi "İstanbul'dan Ankara'ya gidiyorum. Sen nereye gidiyorsun?"
Adamın sonraki cümlesi bu muhabbeti sona erdirdi.
"Hayatım, telefonu kapatıyorum.Yandaki tuvalette bir gerizekalı var. Sana sorduğum sorulara yanıt verip duruyor. Ben seni sonra ararım..."